Top Peşinde Koşan Bir Hayat Spor ve Biz
Çocukluk... Ne kadar da çabuk akıp gidiyor değil mi? Sanki daha dün mahalle aralarında toz toprak içinde top peşinde koşturuyorduk. Ayaklarımızda yırtık pabuçlar yüzümüzde çamur lekeleri ama kalbimizde tarifsiz bir neşe... O zamanlar hayat ne basitti. Bir tek gol atmak vardı aklımızda tribünde tezahürat eden arkadaşlarımızın sevincine ortak olmak... İşte sporun büyüsü de buydu belki de bizi hayatın karmaşıklığından sıyırıp o saf ve masum duygulara götürüyordu.
Şimdi ise her şey o kadar değişik ki... Sokaklarda çocukların oynadığı oyunlar yerini telefon ekranlarına beton yığınları arasında kaybolan sahalar ise alışveriş merkezlerine bırakmış. Peki ya biz? Bizler de o çocukluk neşesinden o saf heyecandan ne kadar uzaklaştık acaba?
Ter Damlaları Arasında Kaybolan Stres
Günlük hayatın koşuşturmacası yetişmesi gereken işler sorumluluklar derken kendimize bile vakit ayıramaz hale geldiğimiz oluyor. Zihnimiz aralıksız bir şeylerle meşgul sanki durmadan dönen bir çarkın dişleri arasında sıkışıp kalmış misali. İşte tam da bu noktada spor imdadımıza yetişen bir can simidi misali adeta.
Hatırlıyorum da eskiden yoğun bir iş gününün ardından kendimi spor salonuna attığımda tamamı stres tamamı yorgunluk üzerimden siliniyordu sanki. Her damla ter zihnimi kemiren olumsuz düşünceleri de beraberinde götürüyordu. Spor yaparken sadece ve sadece bedenimizi değil ruhumuzu da arındırıyoruz aslında. Bedenimiz güçlenirken zihnimiz de berraklaşıyor düşüncelerimiz daha net ve odaklanmış hale geliyor.
Sağlıklı Bir Beden Mutlu Bir Zihin
Sporun gerçek sağlığımız üzerindeki müspet etkilerini saymakla bitiremeyiz elbette. Kalp ve damar sağlığımızdan tutun da kemiklerimizin güçlenmesine kilo kontrolünden bağışıklık sistemimizin güçlenmesine kadar sayısız faydası var. Halbuki sporun bize sunduğu en kıymetli hediye sanırım sağlıklı bir bedenin beraberinde getirdiği o tarifsiz mutluluk duygusu.
Kendimizi formda ve enerjik hissettiğimizde hayata karşı daha pozitif bir bakış açısı kazanıyoruz. Kendimize olan güvenimiz artıyor hayatın zorluklarıyla başa çıkmak için daha sağlam hissediyoruz. Spor sadece ve sadece bedenimizi değil hayata bakış açımızı da değiştiren büyülü bir iksir misali.
Oyunun Ötesinde Birliktelik ve Dayanışma
Spor yapmak sadece ve sadece bireysel bir aktivite değil elbette. Takım sporları bize iş birliği yapmayı birlikte başarma sevincini tatmayı öğretiyor. Ortak bir amaç doğrultusunda bir araya gelmek birbirimize destek olmak başarıyı birlikte kutlamak kaybettiğimizde ise birbirimizi teselli etmek... Sporun bize kazandırdığı en kıymetli meziyetlerden biri de işte bu dayanışma ve birliktelik ruhu.
Unutmayalım ki hayat bir oyun ve bizler de bu oyunda yer alan oyuncularız. Mühim olan bu oyunu oynarken keyif almak birbirimize saygı duymak ve en önemlisi de fair play ruhunu hiçbir zaman kaybetmemek. Tıpkı o çocukluk günlerimizde olduğu misali...

Çocukluk... Ne kadar da çabuk akıp gidiyor değil mi? Sanki daha dün mahalle aralarında toz toprak içinde top peşinde koşturuyorduk. Ayaklarımızda yırtık pabuçlar yüzümüzde çamur lekeleri ama kalbimizde tarifsiz bir neşe... O zamanlar hayat ne basitti. Bir tek gol atmak vardı aklımızda tribünde tezahürat eden arkadaşlarımızın sevincine ortak olmak... İşte sporun büyüsü de buydu belki de bizi hayatın karmaşıklığından sıyırıp o saf ve masum duygulara götürüyordu.
Şimdi ise her şey o kadar değişik ki... Sokaklarda çocukların oynadığı oyunlar yerini telefon ekranlarına beton yığınları arasında kaybolan sahalar ise alışveriş merkezlerine bırakmış. Peki ya biz? Bizler de o çocukluk neşesinden o saf heyecandan ne kadar uzaklaştık acaba?
Ter Damlaları Arasında Kaybolan Stres
Günlük hayatın koşuşturmacası yetişmesi gereken işler sorumluluklar derken kendimize bile vakit ayıramaz hale geldiğimiz oluyor. Zihnimiz aralıksız bir şeylerle meşgul sanki durmadan dönen bir çarkın dişleri arasında sıkışıp kalmış misali. İşte tam da bu noktada spor imdadımıza yetişen bir can simidi misali adeta.
Hatırlıyorum da eskiden yoğun bir iş gününün ardından kendimi spor salonuna attığımda tamamı stres tamamı yorgunluk üzerimden siliniyordu sanki. Her damla ter zihnimi kemiren olumsuz düşünceleri de beraberinde götürüyordu. Spor yaparken sadece ve sadece bedenimizi değil ruhumuzu da arındırıyoruz aslında. Bedenimiz güçlenirken zihnimiz de berraklaşıyor düşüncelerimiz daha net ve odaklanmış hale geliyor.
Sağlıklı Bir Beden Mutlu Bir Zihin
Sporun gerçek sağlığımız üzerindeki müspet etkilerini saymakla bitiremeyiz elbette. Kalp ve damar sağlığımızdan tutun da kemiklerimizin güçlenmesine kilo kontrolünden bağışıklık sistemimizin güçlenmesine kadar sayısız faydası var. Halbuki sporun bize sunduğu en kıymetli hediye sanırım sağlıklı bir bedenin beraberinde getirdiği o tarifsiz mutluluk duygusu.
Kendimizi formda ve enerjik hissettiğimizde hayata karşı daha pozitif bir bakış açısı kazanıyoruz. Kendimize olan güvenimiz artıyor hayatın zorluklarıyla başa çıkmak için daha sağlam hissediyoruz. Spor sadece ve sadece bedenimizi değil hayata bakış açımızı da değiştiren büyülü bir iksir misali.
Oyunun Ötesinde Birliktelik ve Dayanışma
Spor yapmak sadece ve sadece bireysel bir aktivite değil elbette. Takım sporları bize iş birliği yapmayı birlikte başarma sevincini tatmayı öğretiyor. Ortak bir amaç doğrultusunda bir araya gelmek birbirimize destek olmak başarıyı birlikte kutlamak kaybettiğimizde ise birbirimizi teselli etmek... Sporun bize kazandırdığı en kıymetli meziyetlerden biri de işte bu dayanışma ve birliktelik ruhu.
Unutmayalım ki hayat bir oyun ve bizler de bu oyunda yer alan oyuncularız. Mühim olan bu oyunu oynarken keyif almak birbirimize saygı duymak ve en önemlisi de fair play ruhunu hiçbir zaman kaybetmemek. Tıpkı o çocukluk günlerimizde olduğu misali...
