Spor Ter ve Kahkaha Dolu Bir Hayat Dersi
Spor deyince aklınıza ne geliyor? Sert bir top çamurlu bir saha yorulmaktan uyuşmuş bacaklar mı? Belki de tribünlerin coşkusu zafere giden o inanılmaz anlar arkadaşlıkla harmanlanmış zafer sevinci... Herkesin spora hakkında değişik bir anısı değişik bir yaşanmışlığı var elbette. Ama emin olduğum bir şey var ki spor gerçek anlamda hayatın ta kendisi.
Geçenlerde eski fotoğrafları karıştırırken çocukluğumdan bir kareye denk geldim. Bisikletten düşmüşüm dizim kanıyor ama yüzümde kocaman bir gülümseme var. İşte sporun bana öğrettiği ilk ders buydu Acı geçici zaferin tadı ise daima kalıcı. O gün bisiklete binmekten vazgeçseydim kim bilir belki de hayatım boyunca yeni şeyler denemekten korkan biri olacaktım.
Disiplin ve Azmin Gücü
Spor sadece ve sadece bedenimizi değil karakterimizi de yoğuran bir fırın gibidir aslında. Disiplini azmi ne olursa olsun yılmadan hedefe doğru koşmayı bize o öğretir. Hatırlıyorum da lise yıllarında basketbol takımındaydım. Koçumuz inanılmaz disiplinliydi her antrenman tam bir mücadeleydi bizim için. Ama o zamanlar anlamadığımız bir şey vardı ki koçumuz bize sadece ve sadece basketbol oynamayı değil hayatın zorluklarıyla baş etmeyi öğretiyordu.
Rekabetin Ötesinde Birlikte Olmanın Gücü
Sporun büyüsü sadece ve sadece bireysel başarılarla da sınırlı değil. O birlik olmayı takım çalışmasını bir hedefe hep birlikte koşmanın verdiği tarifsiz mutluluğu da beraberinde getiriyor. Üniversite yıllarında katıldığım bir doğa yürüyüşü sırasında yaşadığım bir olayı hiç unutamam. Ekipten bir arkadaşımızın ayağı burkulmuş yürümekte zorlanıyordu. O an herkes tek bir vücut misali hareket etti. Kimimiz arkadaşımızın yükünü hafifletmek için çantasını taşıdı kimimiz ona destek olmak için koluna girdi. Zirveye ulaştığımızda hissettiğimiz sevinç ise sadece ve sadece kendi başarımızdan değil birbirimize olan bağlılıktan kaynaklanıyordu.
Hayatın İçinde Sporun İzinde
Sporun hayatımıza kattığı değerler saymakla bitmez elbette. Özgüvenimiz artıyor stresle başa çıkmayı öğreniyoruz yeni insanlarla tanışıp sosyalleşiyoruz. Daha sağlıklı bir bedene ve zihne sahip oluyoruz. Tamamı bunlar bize daha mutlu ve dolu dolu bir yaşamın kapılarını aralıyor.
Unutmayalım hayat bir oyun alanı ve bizler de bu alanda ter dökmeye bazen düşüp kalkmaya ama her zaman yeniden ayağa kalkıp mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü spor bize öğretti ki mühim olan sadece ve sadece kazanmak değil oyunun tadını çıkarmayı bilmek.
Spor deyince aklınıza ne geliyor? Sert bir top çamurlu bir saha yorulmaktan uyuşmuş bacaklar mı? Belki de tribünlerin coşkusu zafere giden o inanılmaz anlar arkadaşlıkla harmanlanmış zafer sevinci... Herkesin spora hakkında değişik bir anısı değişik bir yaşanmışlığı var elbette. Ama emin olduğum bir şey var ki spor gerçek anlamda hayatın ta kendisi.
Geçenlerde eski fotoğrafları karıştırırken çocukluğumdan bir kareye denk geldim. Bisikletten düşmüşüm dizim kanıyor ama yüzümde kocaman bir gülümseme var. İşte sporun bana öğrettiği ilk ders buydu Acı geçici zaferin tadı ise daima kalıcı. O gün bisiklete binmekten vazgeçseydim kim bilir belki de hayatım boyunca yeni şeyler denemekten korkan biri olacaktım.
Disiplin ve Azmin Gücü
Spor sadece ve sadece bedenimizi değil karakterimizi de yoğuran bir fırın gibidir aslında. Disiplini azmi ne olursa olsun yılmadan hedefe doğru koşmayı bize o öğretir. Hatırlıyorum da lise yıllarında basketbol takımındaydım. Koçumuz inanılmaz disiplinliydi her antrenman tam bir mücadeleydi bizim için. Ama o zamanlar anlamadığımız bir şey vardı ki koçumuz bize sadece ve sadece basketbol oynamayı değil hayatın zorluklarıyla baş etmeyi öğretiyordu.
Rekabetin Ötesinde Birlikte Olmanın Gücü
Sporun büyüsü sadece ve sadece bireysel başarılarla da sınırlı değil. O birlik olmayı takım çalışmasını bir hedefe hep birlikte koşmanın verdiği tarifsiz mutluluğu da beraberinde getiriyor. Üniversite yıllarında katıldığım bir doğa yürüyüşü sırasında yaşadığım bir olayı hiç unutamam. Ekipten bir arkadaşımızın ayağı burkulmuş yürümekte zorlanıyordu. O an herkes tek bir vücut misali hareket etti. Kimimiz arkadaşımızın yükünü hafifletmek için çantasını taşıdı kimimiz ona destek olmak için koluna girdi. Zirveye ulaştığımızda hissettiğimiz sevinç ise sadece ve sadece kendi başarımızdan değil birbirimize olan bağlılıktan kaynaklanıyordu.
Hayatın İçinde Sporun İzinde
Sporun hayatımıza kattığı değerler saymakla bitmez elbette. Özgüvenimiz artıyor stresle başa çıkmayı öğreniyoruz yeni insanlarla tanışıp sosyalleşiyoruz. Daha sağlıklı bir bedene ve zihne sahip oluyoruz. Tamamı bunlar bize daha mutlu ve dolu dolu bir yaşamın kapılarını aralıyor.
Unutmayalım hayat bir oyun alanı ve bizler de bu alanda ter dökmeye bazen düşüp kalkmaya ama her zaman yeniden ayağa kalkıp mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü spor bize öğretti ki mühim olan sadece ve sadece kazanmak değil oyunun tadını çıkarmayı bilmek.