İşe yarayan Zaman Yönetimi İnsanın Kendine Yaşattığı Bir Kırtasiye Düzeni
Zaman Bazen elimizden kayıp giden bir kum tanesi misali bazen de dibimizde oturup kalkmamızı bekleyen aksi bir kedi misali. Geçenlerde bir kitapçıda dolanırken raflar dolusu ajanda ve planlayıcıyı görünce aklıma düştü bu. O kadar çok çalışma düzeni o kadar çok uygulama şekli ki insan hangisine sarılsam diye düşünmeden edemiyor. Sanki bir kırtasiye dükkanına girip defterlerin arasında kaybolmuş misali hissediyorum bazen.
Hani şu defterlerin sayfalarına ilk dokunduğunda duyduğun o boşluk ve beklenti hissi var ya işte zaman da öyle. O beyaz sayfalara ne yazacağımız nasıl bir resim çizeceğimiz bize kalmış. "Ya batırırsam?" korkusu daima içimizde. Halbuki zamanı işe yarayan kullanmak için illa her anı planlanmış bir robot olmaya gerek yok. Biraz esneklik biraz da kendimize zaman ayırmak en güzeli.
Zamanı Yakalamak Rüzgarı Avuçlamaktan Müşkül mu?
Aslında zamanı yönetmek diye bir şey yok kendimizi yönetmek var. Bunu fark ettiğimde işler biraz daha kolaylaştı benim için. Önceliklerimi seçmek "hayır" demeyi bilgi edinmek oyalanmak için de zaman ayırmak Hepsi bir itidal meselesi. Tıpkı ip cambazının incecik ipte yürümesi misali dikkat ve odaklanma gerekiyor.
Bir keresinde bir arkadaşım sormuştu "Zamanını nasıl bu kadar işe yarayan kullanıyorsun?" diye. Aslında o an şaşırdığımı hatırlıyorum. Çünkü ben de herkes misali zaman zaman bocalar işleri ertelerdim. Yine de sanırım fark ettiğim şey zamanı bir düşman değil bir yol arkadaşı olarak görmeye başlamaktı.
Odaklanmanın Mahrem Sanatı Dikkatimiz Kelebek Misali Uçmasın
Günümüzün en büyük problemlerinden biri de dikkat dağınıklığı. Telefonlar elimizde bildirimler havada uçuşurken odaklanmak gerçekten müşkül. Kendim de sık sık yaşıyorum bunu. Birden telefonuma dalıp yarım saatimi sosyal medyada geçirdiğimi fark ediyorum. Sonra da "zamanım yok" diye yakınmaya başlıyorum. İşte tam da bu noktada kendimizi disipline etmemiz gerekiyor.
Zihnimizin bir kas olduğunu ve tıpkı öteki kaslar misali onu da eğitebileceğimizi öğrendiğimde her şey değişti. Meditasyon yapmak nefes egzersizleri hatta sadece ve sadece birkaç dakika gözlerimi kapatıp hiçbir şey düşünmemek bile odaklanmama muavin oluyor.
Ertelemek Bizim Neyimiz Oluyor?
İtiraf edelim hepimizin sevgilisi o Ertelemek! Halbuki işin sırrı oyalanmayı da plana dahil etmek. Kendime ödül sistemi oluşturdum mesela. Mühim bir görevi tamamladığımda kendime kitap okumak için zaman ayırıyorum ya da sevdiğim bir diziyi izliyorum. Böylece hem motivasyonum artıyor hem de erteleme canavarıyla aramda bir itidal kuruluyor.
Gelişen durum olarak zaman yönetimi kişisel bir yolculuk. Hazır kalıplar yerine kendimize uygun yöntemler geliştirmemiz gerekiyor. Mühim olan her şeye yetişmek için değil hayatımızda gerçekten mühim olan şeylere zaman ayırmak için çabalamak.